26.4.08

Bu bir serenattır

Yüzümde bir tokat izi, bir kaç damla kan dişlerimin arasında. Suç; arkasını dönmüş gidiyor. Sahip aramaktan yorgun, bacakları titriyor. Acı; nefes nefese geldiğinden, hissedemiyorum henüz. Ruhum şaşkın, "ne yapsam?" diye, viran bir şehrin başında bekliyor. Kalmak ve gitmek arasında sıkışık. Katil bir yüz beliriyor gölgelerden. Polis eşkalini çizmemi istiyor. Her çizdiğim şekil, senden biraz daha uzağa düşüyor. Şizofrene çıkmış adım, üçüncü sayfada. Oysa sendin öldüren anılarımı. Gözlerinin iplerinde sallandırdın her sözümü. Tüm gerçek dediklerin, yalan çıktı ve içimin boşluğuna gelince, intihar etti bir bir. İnanmadılar, sustum.
Bilsen...
Kaç kere lanet ettim; "tanıdığım güne.." diye başlayan sözlerle sana... Dinmedi, burnumu sızlatan yanık kokuları. Gidişine sürtüne sürtüne alev almış tüm bıraktıkların. Külleri dağılmış caddelere,
Şimdi ben, hangisini kanıt diye sunayım soranlara. Bırak, dokunma...
Adım kalsın manşetlerde, şaşkın bir bakışla....
Söylesene: Bu kaçıncı idam mangası gönderdiğin?
***
Bu bir seranattır. Aç pencereni! ömrümü sallandıracağım.
saadet bayri

Hiç yorum yok: