30.12.08

Gece kokan sevdalar

Hey gidi uğruna gecelerimizi rüşvet verdiğimiz sevdalarımız.
İsmini ismimizden önce söylediğimiz aşklarımız.
Köşesi kırılmış camlardan dışarı bakarken, soğuktan titreyen ellerimizi ağzımızdan çıkan havayla ısıttığımız, soğuk ve bir o kadar sıcak gecelerimiz. Her sabah utanarak tekrarladığımız "bir gün mutalaka söyleyeceğim" diye ezberlediğimiz cümlelerimiz.
Gecenin karanlığına açılan ellerimizle emanet ettiğimiz dualarımız. Siyaha karışan damlalarımız. "Delikanlı adama sevda haram" diye kendimizi kandırdığımız günlerimiz.
O giderken "dur" diyemeyen gururumuz. Gelecek her güne eklediğimiz "keşke" lerimiz.
Delikanlı olmak, bir aşka ağlamayı yakıştırmasada...
Siyah beyazla nöbet teslimi yaparken, en zifirisine saklanıp odanın gizli gizli ağlamak, sessiz sessiz iç çekip, bitmekti en büyük sevdakeşlik.
Ellerimiz de pankartlar, dilimizde manasını bilmediğimiz şiirlerle koşarken sokak aralarında, "Seni Seviyorum" buruk bir ar olarak kaldı kalbin en tenhasında.
Şimdi "biz" demeden geçip giden "ben" li günlerimiz, yaşadıklarımız ve yaşayacakalarımız garip bir anı olarak kaldı hatıraların tavan arasında. Hesap sorduğumuz kimse kalmadı, bizden başka.
saadet bayri

Ölüm Şaşkındı Halimize

Gözleri nemli bir gece karşılardı ikimizi. Durur sessizce bakardık yiten saatlerin ardından...
Yüreğimizin en tenha caddesine oturur, hıçkıra hıçkıra ağlardık. Sakinleşince "ağlamayı özlemişim" der, uzun uzun susardık.
Belki de aradığımızı bulamamanın verdiği bir hüzündü bizde ki; yıllarca arayıp bulamamanın verdiği bir hidett...
Ne olduğunu bilemeden geçip giderdi zaman..
Serinleten bir esinti gelir,dilimizden bir "ah" alır giderdi. Yüreğin hudutlarını zorlardı kaybettiklerimiz. Ancak ne biz anlardık ne başkası...
Ölüm nasıl bir şeydi...
Öleciğimizi bile bile "her an gelebilirim" diye haber göndermişken, bizi hala nasıl güldürebiliyordu. Şaşıp kalmıştık bu halimize.
saadet bayri

24.12.08

Hoşgeldin Sevgili

Sen hala benim nuruaynımsın.
Aradan bunca yıl geçti, geldiğin günün üzerine kar yağdı, yağmurlar ayak izlerini sildi. "Seni sevdim" dediğim günün bilmem kaçıncı yıldönümünü kutladım. Ama hala ilk heyecanla beklenip, özlenmektesin sevgili.
Bugün gelişini bilmem kaçıncı kezdir bekliyorum penceremde, birazdan elinde çantan, saçlarında bahar esintisi, ellerinde yaşamanın verdiği bir beyazlıkla geleceksin.
Ben ilk defa görüyormuş gibi seni, yine tutamayacağım gözlerimdeki destursuz damlalarımı. İnsan mutluluktan da ağlarmış, öğrettin bana sevgili...
Sen hala aynı tazelikte sevilmektesin.
Ne arttı sevgim ne azaldı, sen hep kıvamında sevilenlerdesin. Zira seni, o kadar beklentisiz ve kırıksız sevdim ki, ne yaptığın harikalıklar arttırıyor sevgimi, ne yaptığın yanlışlıklar azaltıyor tutkumu. Ben seni sadece "sensin" diye sevdim sevgili...
Anlatsam kimse anlamaz biliyorum. Kavuşmak yarı yarıya kaybetmektir derler. Oysa kavuşmak sahiplenmektir ve aşkın sınavdan geçme anıdır. Aşk işte o zaman aşk olur sevgili.
Mecnun kavuşamadığı için "Leyla" dedi deseler de... Aşıklar kavuşamadığı için unutmaz, daha bir fazla sever deseler de..
Sen bana tüm doğruları, tüm acabaları yıktırdın. Bana ait doğrular yaşattın sevgili. Şimdi üç yılın ardından tüm dünyaya bağırarak diyorum ki: Seni bana ilk geldiğin günkü kadar çok seviyorum sevgili...
Ve ben her gün bakışını, gülüşünü ve sözlerini hala ilk defa görüyor, duyuyor gibi heyecanlanıyor, bana geldiğin ilk günü hayatımın en kutsal günü sayıyorum...
Ve sen, her günüme hoşgeldin sevgili.
saadet bayri

1.12.08

Dün anladım...

Tüm şairler yalan söylemiş... Tüm yazılanlar kandırdı beni...
Güzel dediğim satırlar, ezberlediğim mısralar silinsin artık hafızamdan.
En büyük aşık dün; "sevda dilsiz olur." dedi.
Ve sustu.
O susunca dünya sustu. Alem başka bir renge büründü. Göğün rengi açıldı, beyaza döndü.
Rüzgar sessizce esip uçurdu tüm hafif olanları. Ağırlığıyla karşı koyanları, okşayıp geçti.

En büyük aşık dün; "Ömrün yetmez, anlatmaya" dedi.
O an zaman bir nefes kadar kısaldı. Aldım, ya veremezsem telaşı düştü.

Ve yürek; "bu kadar kısa zamana sevda fazla" dedi.

Dün bir aşık; "insan aşığım demesin, unutmaya meyilli bir yürek taşırken." dedi.

Gözlerimden tane tane yaş düştü. Hatırlamaya çalışırken, çok sevdim dediğim o yüzü.

Gözlerim semaya kaydı....

Dün bir aşık; "ömür fani aşka kifayet etmez" dedi.

Ve ben dün anladım: Mecnun "Leyla" derken, neden "Mevla" dedi.

saadet bayri