30.7.11

Mesafeler Aşka Engel mi?

Mesafeler engel değilmiş; aşka ve sevdaya..
 Yine hafakanlar bastı içimi. Şimdi ne demeli? Kime neden kızmalı?
Hani “Gözden ırak olan, gönülden de ıraktı”. Yıllarca yalan mı söylediler bize? Giden sevgilinin ardından yaş dökerken, “unutur seni oralarda” diyenlere inanırken.
 Zamanla ne değişti de, mesafeler engel olmaktan çıkıp, yüreklerimize zeytin dalı uzattı.
Yani bütün mesele telefon ve internet mi idi?
Eskideki âşıklar teknolojiye kurban mı edildi?
Hangisine inanmalıyım. Mesafelere yenilen âşıklara mı? Uzaklığa direnen aşklara mı? Hiç görmeden bir ömür bekleyen kara sevdalılara mı?
Söyler misin hangisini değirmeliyim bahtıma?
Hangisini neden etmeliyim olmayışına. Kimi yalancı çıkarmalıyım. Dönüşü olmayan gidişine neyi bahane etmeliyim?
**
Tamam engel olmasın mesafeler hiçbir şeye..
Ağlıyorum şimdi gidişine, olmayışına, mesafelere..
Hissediyor musun?  Sebepsiz ıslandı mı yanakların? İçin bir anda sıkıldı mı? “İçimde bir his var.” dedin mi mesela? Kalkıp oraya buraya yürüdün mü nedensiz, amaçsız öylesine?
Bana sorarsan mesafeler  aşka engel değil. Aşka aşıklar engel.
Mesela ben yanarken sana şimdi, sen üşüyorsun oralarda. Ben ağlarken içli içli, sen gülüyorsun belki şen kahkahanla.
Ulaşmak isterken, uzaklığın dikiliyor karşıma. Elindeki neşteri sallıyor en geçmez yarama.
Söylenmesi gereken bir çok şey yazılıp siliniyor sonra. Oysa her şey bir "gönder" tuşu kadar yakın. Ama "vazgeç" tuşu kadar uzak..
Söyle bu mesafeler kime engel şimdi..
(saadet bayri)

Tutunamayanlar

Herkes geçer diyor.. geçer mi Olric?
Herkes ne bilir acımı, herkes ne bilsin acımızı..
Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan,
İyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan,
O nefeste boğulmaktan sıkıldım..
...Ki nefessizlikten değil, nefesten boğulmaktır marifetimiz Olric.
- Evet efendimiz

- Bana katıldığını bilmek güzel. Arada ses vermen güzel.
"İçimin sesi de olmasa, ölürüm yalnızlıktan.."


*Oğuz Atay/ Tutunamayanlar

Her Yer MAvi

Bir elimde kahve
Bir elimde kitap
    Karşımda deniz
   Alabildiğine mavi her yer
Ahh
 AŞK mavi
 Sabah mavi 
Huzur mavi
Hafif bir esinti ve iyot kokusu
Kulağımda dalgaların ıslık sesi
   Umrumdamı şimdi yaşamak yada yaşayamama korkusu
(saadet Bayri)

29.7.11

Delilik Hali

Her sabah beraber uyanıyoruz seninle, ayrı bir şehirde aynı güne. Önce kalkar kalkmaz neler yapabileceğini düşünüyorum.
Muzip bir tebessüm beliriyor yüzümde. Elindeki bardağı düşürürken görünce, “aklından geçtim” diyorum ve “oh oldu” derken yakalıyorum kendimi.
Hşşşşşşt diyor bir ses arkadan, gülünmez öyle her şeye kahkahalarla... Çok duyduğum sözleri arşive alıyorum. Ben bugünlerde başka bir an yaşıyorum
Derken perdeleri aralıyorum. Malum yaz, gökyüzü en güzel haliyle göz kırpıyor. Bu hayatı senin için değil, benim için seviyorum.
Lodos esiyor efil efil… İçimdeki tüm kavaklar raksa duruyor. Dilimde en son dinlediğim şarkı..
Ay bana bugünlerde bir aşklar oluyor. 
Yüreğimin son hallerine “çarpıntı” dedi doktor. Ben onun adını duyduğumdan beri böyleyim dedim, psikiyatra sevkimi istedi. Güldüm.
Her halim uyuyor sanırım, tuhaf tuhaf baktı yüzüme.
Deli işte doktor amca deli karışma gerisine..