31.5.11

Değişiyorum

Çok uzun zaman oldu yazıyla sırdaşlığım. O kadar çok şey fısıldadım ki kulağına, sakladıklarının çokluğunu gördükçe korktum.
Yazının da kulağı olmasın, yerin olduğu gibi.
Bazen çok kısa cümlelere çok büyük anlamlar yükledim. Yazının boyu kısaldı yüklendikleriyle ama yinede büyük yürekler vermiştim onlara, taşımayı becerdiler.
Sevmediğim bütün cümleler yalnızlığı anlattı.Ve içinde birini gizleyen yalnızlıklar,yalancı geldi. Bir başkasının sebep olduğu duygu bana ait olamazdı.
Yada ben böyle sanıyordum.
Yanıldım...
Çok şey bildiğimi değil, çok şey öğrenmem gerektiğini sandığım gün başladı bu yanılgım.
Zira bilmediklerimi farkettikçe, korkularım arttı.
Kaygılarım zincirlerinden kurtulurken mağrurdu. Bir zaferin tebessümü vardı, anlamlarında.
**
O kadar çok planlarım vardı ki, yapamadığım her kurgum; tahammülsüzlük ve sabırsızlık olarak geri döndü.
Derken günlerin yetmediğinden şikayet ettim.Yaşımın gençliği ve hoyratlığım kimi zaman ürkütse de "daha gencim" sözüm erken yaşlanmama sebep oldu.
Anne oldum.
Tüm tanıyanların geç dediği ama benim erken sandığım zamanda hemde.
Aşkın kucağından şefkatin kucağına düştüm ve ilk defa yerimden bu kadar emin olmamam gerektiğini fark ettim.
Aşkın kucağında salınırken nazlı nazlı.. "Dünya yansın banane" diyorken, şefkatin kucağına geçince, titredim doğan güneşten, uçan kuştan..
Yüreğimin bir başkası için bu kadar masum atacağını ve yürek şehrimin caddelerinde huzur verici sessizliğin olacağını düşünemezdim.
Masumluğun sesinin olmadığını, cümlelere sığmadığını, anlatamayınca farkettim.
Bütün saatlerime hükmederken bir el, ben bu kadar savunmasız ve mutlu olabilmenin heyecanıyla telaşlandım.
Geçmişimi temize çektiğim günden beri.
İkinci el mutluluklardan ve tasvirli aşklardan yakamı kurtardığım andan bu yana
Bana ait olan bir duygunun salıncağında uçuyorum.
"Ey hayat, bana verdiğin ve vermediğin hiçbir şey, bundan daha güzel değilmiş.
Verdiklerin ve vermediklerin için akıttığım gözyaşlarımdan özür dilerim"

14.5.11

Hep Zarar



 bak
 git gide su alıyor gemilerim

bütün mal varlığım
sulara karışıyor
severek
kar edeyim derken seni
baktım hep zarar hep zarar
bu aşktan kalan geri
(saadet Bayri)

Ahretlik Sevdim

Yapma Nazende!

bana değerini sorma

kıymetini

faniyle tasvir edemem

seni ahretlik

sevdim ben

görmediğimi anlatamam.

(saadet Bayri)

10.5.11

..

"... Mülk gibi söz de, ne senin, ne benim.
Cümle gibi aşk da, ne senin, ne benim.
Söz de, aşk da,
ne senin, ne benim.
Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya, ağustos göklerinde başımın üstünden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru,
ne kadar Allah'tansa;
mülk gibi söz de ve aşk da O'ndan.
'sen' tahtına yazıcı kimi oturtsa da;
beşeri bir sevgili ya da cismani bir aşk gibi görünen,
hiçbir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında,
gönül tahtına O'ndan özge sultan olmuyor.
Değil mi ki her şey O'ndan;
gidecek yer yok O'ndan başka,
gelinen yer yok O'ndan başka"

(yusuf ile züleyha)

2.5.11

Otopsi Raporum

yetiş nazende! 
otopsi raporum kabul edilmiyor,
“aşktan adam mı ölür ”
diyorlar.
yetiş 
aşkımızın deliline 
şüphe karışıyor….
saadet bayri